Eski adi Kökez olan Serik İlçemiz, Antalya’ya 36 km doğuda ve denizden yüksekliği 26 m’dir. Yüzölçümü 1314 km², nüfusu 50.000’i aşmaktadır. Serik topraklarını doğuda Antalya’nın Manavgat İlçesi; kuzeyde Isparta’nın Sütçüler İlçesi çevirir. Merkez bucağından başka Gebiz adında bir bucağı ve 61 köyü vardır. Önemli bir bölümü kırsal kesimde yasayan ilçe halkımız geçimini büyük ölçüde tarımdan sağlamaktadır. Yetiştirilen başlıca bitkisel ürünler çiğit, buğday, pamuk, yulaf, arpa, portakal ve limondur. Sera tarımı sayesinde turfanda sebzeciliğinde önemli bir paya sahiptir. İlçemizin kuzey kesiminde yüksek alanlarda kil keçisi ve koyun yetiştirilmektedir.
Serik İlçemizin toprakları deniz kıyısından başlayarak Serik Ovası ile bunu kuzeyden kuşatan hafif dalgalı tepelik alanlar kaplar. İlçemizin kuzey siniri üzerinde de Batı Toroslar’ın dik yamaçları yükselmeye baslar. Serik İlçemizde yazlar kurak ve sıcak, kışlar ilik ve yağışlı geçer. İlçemizin en önemli akarsuyu olan Köprüçayı (Eurymedon) Beyşehir ve Eğirdir Gölleri arasında ormanlarla kaplı çok dağınık bir bölgede bulunan Sari İdris Dağı’ndan kaynağını alarak kuzey-güney yönünde uzanan bütün mecrası boyunca çok sarp, dik meyilli, tamamen ormanlarla kaplı dağlık sahaların derin vadilerinden 156 km’lik bir yol yaparak, vücuda getirdiği genişçe alüvyal deltada Akdeniz’e dökülür. İlçemizin toprakları çok verimlidir.
Serik İlçemiz, son 15 yılda Belek Bölgesi’nde kurulan konaklama isletmeleri ile gözde bir turizm merkezi haline gelmiştir. Antalya Bölgesi’nin en temiz kumsalına sahip olan Belek Bölgesi’ne çok sayıda konaklama tesislerinin (otel, tatil köyü vb.) kurulması; ülke ekonomimize ve ayni zamanda Serik Bölgesi’nde yasayan insanlara artı katma değer sağlamaktadır. Bölgemizde faaliyet gösteren turizm sektörü, bölgemizin kalkınmasına, bölge halkının yasam standardının yükselmesine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.
Serik İlçemiz, önemli bir Pamfilya kenti olan Aspendos'u barındırmaktadır. İlk ismi bastığı sikkeler üzerinde de görüleceği gibi Esivediiys’dir. Persçe at ve kutsal yer anlamına gelen Aspa-at, Spanta sözcüklerinden türediği belirtilir. Çünkü Aspendos, antik dünyanın en iyi atlarını yetiştirmekle ünlüydü. Şehrin kurulusunun I.Ö 10.yy’a rastladığı tahmin edilmektedir. Ancak kent diğer Pamfilya şehirleri gibi I.Ö.7.yy’in başlarında tarihteki yerini alır. Antalya’nın 49 km. Serik İlçemizin 8 km. doğusunda Köprüpazarı Çayı’nın dağlık bölgeden düzlüğe ulaştığı yerde kurulmuş Pamfilya’nın en zengin şehirlerinden birisidir. I.Ö.5.yy ilk çeyreğine kadar Pers Hakimiyetindedir. Yunanlı komutan Kimon’un Pers’lere karşı Euremedon (Köprüpazarı Çayı) ağzında kazandığı deniz savaşından sonra Aspendos I.Ö.425’e kadar Atika-Delos deniz Birliğine bağlı bir şehir olarak kalmıştır. I.Ö.411’de ise Persler Aspendos’u deniz üssü olarak kullanmışlardır. I.Ö.333’te Büyük İskender’in hakimiyetine girer. İskender’den sonra uzun süre Ptolemaisos’ların hakimiyetinde kalır. I.Ö.2.yy. baslarından itibaren Romalıların hakimiyeti görülür. Şehir I.S.7.yy’da Arap saldırılarına uğrar ve terk edilir. Aspendos Tiyatrosu, antik dünyadan bu güne kadar gelebilmiş en sağlam tiyatrodur. I.S.2.yy. Aspendoslu Theodoros’un oğlu Mimar Zenon tarafından yapılmıştır. Tiyatro Curtius Kardeşler tarafından imparator Marcus Avrelius’a ithaf edilmiştir. Selçuklular zamanında tiyatro restore edilmiş ve kervansaray olarak kullanılmıştır. Altta ve üstte 20’ser adet oturma odası, yukarıda 49 kemerli galeri, 2 katli sahne binası ve ilk katında podyuma açılan 5 kapı ve localar mevcuttur. En önemli özelliği mükemmel akustiğin olmasıdır. Öyle ki, yere bırakılan metal para ya da yırtılan bir kağıdın sesini en üstteki oturma sırasından duymak mümkündür. Tiyatronun seyirci kapasitesi 15.000 kişidir. Mükemmel akustiğe sahip Aspendos Tiyatrosu, bugün önemli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır Diğer yapıları, Stadion, Agora, bazilika, Hamam, Su Kemeri, Nympheum (Anitsal Çesme) ve Akropoldaki diğer kalıntılar olarak sayabiliriz.
İlçemiz sınırları içerisinde bulunan Sillyon Antik Kenti, Aksu'nun 13 km kuzeydoğusunda Yanköy yakınlarındadır. Kent, Aspendos ve Perge yönünde, yüksekte duran bir plato üzerine, M.Ö. 14.yy.da kurulmuştur. Çeşitli uygarlıkları yasayan kentten Selçuklular da yararlanmıştır. Stadyum, gymnazium, kuleler, Selçuklu Mescidi ve sahne kısmı yok olan bir tiyatro geriye kalan kalıntılardır.
Pednelissos antik kenti, Serik İlçemize bağlı Gebiz Bucağının kuzeyinde Hasgebe köyü yakınlarındaki Karia- Pisidia sınır bölgesinde yer almaktadır. Kentin adındaki << ss>> soneki, tarihinin İÖ 3000 yılına kadar indiğini gösterir. Pednelissos Pisidia Bölesi kentleri arasında sayılır. Roma İmparatorluk çağında İmparator Trajanus’tan başlayarak Gallienus’a kadar basımına devam edilmiş olan kent sikkeleri vardır. Bu sikkeler üzerinde Zeus, Apollon, Nemesis, Tyche, Dioskuros ve Artemis Pergaia gibi betimlemeler bulunur.
Zeytintaşı Mağarası, İlçemize bağlı Akbaş Köyü sınırları içindeki Zeytintaşı Tepe’sinin Güney yamacında bulunur. Denizden 220 m. Yüksekliktedir. Mağara, 14 m. Derinlikte ve çift katli olup, üst kat uzunluğu yan dehlizlerle birlikte 136 m., alt kat 97 m. uzunluğundadır. İçinde oluşumu devam eden sarkıt, dikit ve sütunlar her türden damlataşlar ile kaplıdır. Mağara, eni 0.03 m. Ve uzunluğu 0.70 m. Yi bulan makarna sarkıtları ile esi be benzeri bulunmayan karakteristik özelliklere sahiptir. Akarsularla yarılarak askıda kalan mağara, plipser ve reliyef sisteminin karakteristik bir seklidir. Mağara alttan ve yandan geçirimsiz birimlerce kuşatılan Sura- Kratase yaslı kireçtaşları içinde belirgin bir fay hattı üzerinde gelişmiştir. Mağara Antalya İlimize 54, Serik ilçemize 16 km. uzaklıktadır.
Ayrıca Serik İlçemiz, turizmin cazibe merkezi olmasının yani sıra, Dünya’nın ikinci Avrupa’nın birinci büyük kapalı modern sinema stüdyolarına sahiptir. Yakın bir gelecekte turizmde olduğu gibi, sinema sektöründe de Yüksekokulumuzda yetişecek olan kalifiye ara elemanlarımız, teknoloji harikası modern stüdyolarımız, film çekimine en uygun essiz doğal güneş ışığımız ve konaklama tesislerimiz sayesinde Serik Bölgemiz her yönüyle cazibe merkezi olmaya aday bir bölgemizdir.
TARİHÇE
Serik kenti M.S. II. yy. da Bergama Krallığı'na bağlı olarak bugünkü Yanköy yakınlarında bulunan "Sillion" (Koçhisar Tepesi) da ve Belkıs Köyünde (Aspendos) olmak üzere iki yerde kurulmuştur. 1817 de yerleşim bölgelerinin çok aralıklı olması nedeniyle önceleri "Seyrek" adi ile anılmış, 1950 yıllarına doğru "Serik" olarak adlandırılmıştır.
Daha ayrıntılı tanıtım için http://www.serik.bel.tr adresini tıklayınız.
ALINTIDIR.